Âdem 25 yaşında, bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun olmuş bir genç. Üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayatına geçme çabasındayken, hepimizin yaşadığı gibi karmaşık bir hale bürünüyor ruhu. Doğru düzgün, herkes gibi rutin bir hayata sahip olmak istiyor aslında ama kendi yaratılışının getirisi sorular peşini bırakmıyor bir türlü.
Önceleri sosyal bir genç Âdem, yakışıklı ve herkes kadar zeki, ama herkes kadar akıllı olabilmekte zorluk çekiyor son zamanlarda. Kendisindeki sorulara cevap bulamadan girmek istemiyor günlük yaşam temposu içerisine, soruları unutmaktan, cevapsız bırakmaktan korkuyor. Sıradanlaşarak, sorunsuz bir şekilde toplumun içinde kendini yaşamak istiyor, aslında tek derdi bu...
Adam filmi Âdem'in hayatın içindeki şuursal dilemmasını anlatıyor. Âdem karakteri; film evreninde kendi gibi olan gençlere, babalara, annelere ve arkadaşlara ayna oluyor. Acaba insan kendini ortaya koyabilmek için yalnız, toplumdan uzak mı yaşamalı? Toplumun içindeyken insan, kendini tam anlamıyla ortaya koyamaz mı? Yoksa önemli olan insanın hangi anlık içsel hali yaşadığı mı, bütün toplum ve mekân mefhumları önemsiz mi bu kişisel durumları rayına sokmak için?
Yorum Gönder